Brüksel’deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı sorası İttifak, Ukrayna’ya üyelik konusunda yeni bir güvence verdi. Ukrayna “merhamet değil mühimmat” istediğini söylerken, Rusya da tepki gösterdi
NATO dışişleri bakanları toplantısının ikinci gününde İttifak, Ukrayna’ya siyasi, askeri ve diplomatik desteğini yineledi. Zira NATO-Ukrayna toplantısına katılan Ukrayna Dışişleri Bakanı Dimitri Kuleba’ya, ülkesinin NATO üyeliği konusunda güvence verildi. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken da, Ukrayna’nın er ya da geç NATO’ya üye olacağını ifade etti. Müttefikler, Ukrayna’ya uzun soluklu desteğe hazır olduklarını ifade etti.
“Ukrayna için daha fazlasını yapmamız gerekiyor” diyen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de “Müttefikler, envanterlerine bakacak ve özellikle Patriot sistemleri olmak üzere hava savunma sistemleri tedarikinin herhangi bir yolu olup olmadığını gözden geçirecekler” ifadesini kullandı. Kuleba ise, ülkesinin, Rusya’ya karşı savaşı kazanması için müttefiklerin acıma duygusuna değil, daha fazla silah ve mühimmata ihtiyaç duyduğunu ifade etti.
Bu arada Hint-Pasifik bölgesinde bulunan Japonya, Avustralya, Güney Kore ve Yeni Zelanda dışişleri bakanlarıyla da bir araya gelen müttefikler, küresel güvenlik konularını büyüteç altına aldı. NATO üyesi ülkelere yönelik tehditlerin bölgesel değil küresel olduğunu hatırlatan Genel Sekreter Jens Stoltenberg, Rusya ve Çin’in Pasifik bölgesindeki etkinliklerinin sadece askeri değil, siber ve hibrit savaş alanında da kendini gösterdiğine dikkat çekti.
Rusya’dan açıklama
Bununla birlikte NATO, kuruluş antlaşmasının imzalanışının 75. yıldönümünü kutlarken Rusya’dan dikkat çekici bir açıklama geldi. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov, NATO’nun Ukrayna’daki ihtilafa halihazırda dahil olduğunu belirterek “Gerçekte ilişkiler şu an doğrudan karşı karşıya gelme seviyesine gerilemiş durumda” dedi. Peskov, “NATO, sınırlarımıza doğru ilerlemeyi ve askeri altyapısını sınırlarımıza doğru genişletmeyi sürdürüyor” ifadesini kullandı.
NATO’nun sürekli doğuya genişlemesinden rahatsızlık duyan Rusya, Ukrayna’ya saldırısını da bu gerekçeye dayandırmıştı. Devlet Başkanı Vladimir Putin, defalarca Batı’yı Soğuk Savaş sonrasında Rusya’yı kandırmak ve doğuya genişlemeyeceği yönündeki sözünü tutmamakla suçlamıştı. Putin, Ukrayna’nın NATO’ya kabulünü doğrudan savaş nedeni gördüğünü de öne sürmüştü.