Kadın dernekleri, platformlar ve siyasi partilerin kadın örgütleri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi Kadıköy İskelesi önünde bir eylem yaptı. Eylem öncesi Kadın Meclisleri, Süreyya Operası önünde de bir basın açıklaması yaptı.
Burada bir konuşma yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Bugün kadınların yaşam haklarının ihlal edildiği zamanları yaşıyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çıktıktan sonra haklarımızı ne zaman tartışmaya açsalar bir o kadar öldürülüyoruz. Geçtiğimiz gün bir gün içerisinde 8 Kadın öldürüldü. Ben buradan yetkililere soruyorum bir günde 8 kadının öldürülmesini nasıl hazmediyorsunuz?” dedi. “Yerel seçimler öncesi kararlılığımızı bir kez daha ifade edelim” diyen Ataselim, “Kadınlar bu topraklarda özgürce yaşamak istiyor. AKP adayı Murat Kurum, “şoförler kadınları evlere kadar bırakacak” diyor. Biz özgür yaşamak istiyoruz diyoruz onlar güvenlik diyor. Başlarımıza bir erkek dikeceklerini söylüyorlar. Şehirlerin başına reisler dikeceklerini söylüyorlar. Başlarımıza dikeceğiniz o reisleri kabul etmeyeceğiz. Özgür yaşayacağız” dedi.
Kadın Dernekleri farklı yerlerde toplanarak “Asla yalnız yürümeyeceksin” “Yasayı, sözleşmeyi uygula” ve “Yaşasın kadın dayanışması” sloganlarıyla Kadıköy İskelesi’ne yürüdü.
“MEDENİ KANUN’A EL UZATILIYOR”
Ortak basın açıklamasını 8 Mart Kadın Platformu adına Şenay Kumuz okudu. Kumuz, ” Milyonlarca kadının hayatını belirlemeye çalışanlar, bizim hayatlarımızı hiçe sayarak bize dair politika üretmeye devam ediyor. En çok da kadınlar bu ailelerin içerisinde en yakınları tarafından öldürülüyor. Gerici politikalarıyla kazanılmış tüm haklarımızı elimizden almak için tüm mekanizmalarını devreye sokuyorlar” dedi. “Medeni Kanun’a el uzatılıyor” diyen Kumuz, “Nafaka hakkımıza gözlerine dikiyorlar. Kadın düşmanı politikalarıyla hayatlarımızı karartmaya devam ediyorlar. Haklarımıza saldıranlar ve erkek şiddetine karşı sokakları alanları terk etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“ADALETE ERİŞİM YOK”
Kumuz sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Kadınlar, esnek ve güvencesiz işlerde çalışmaya mahkum ediliyor. AKP-MHP iktidarı, kadınları daha da ucuz iş gücü haline getiriyor. 10 milyon kadın işgücünden dahi sayılmıyor. Devlet yurtlarında kalan üniversiteli kadınlar ve LGBTİ+’lar parasız ve bilimsel eğitim talepleri ile birlikte erkek şiddetine ve eşitsizliğe karşı da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Geçtiğimiz aylarda KYK yurdundaki asansörün düşmesi sonucu Zeren Ertaş ve tarikat-cemaat yurtlarındaki sistematik şiddet nedeniyle Enes Kara yaşamını yitirdi. Depremin üzerinden tam 1 yıl geçti. Buna rağmen barınma sorunu çözülemedi, sağlık hakkı tesis edilemedi ve hala deprem bölgesinde şiddete uğrayan kadınların yargı kurumlarına ve adalete erişimi yok”
“BURADAYIZ”
Ortak basın açıklamasını okuyan Kumuz sözlerini şu şekilde noktaladı:
“LGBTİ+’lara yönelik şiddet ve cinsel saldırılar hızla artıyor. Ancak, mücadele alanlarında bu politikaların sonuçlarından deneyimleyen özneler olarak buradayız. Eşit ve özgür bir hayat için sözümüzü söylemekten de vazgeçmeyeceğiz”