Şeker olduğunuzu anlayabilirsiniz

Şeker hastalığının önüne geçilebilir mi?İşte o iki sorunun yanıtı…

Türkiye’de her 3 kişiden 1’i gizli şeker rahatsızlığından mustarip. Peki, şeker hastası olduğunuzu nasıl anlarsınız, hastalığın önünü kesebilir misiniz?

Gizli şeker terimi tam olarak, kan şekerinin olması gerekenden yüksek ama şeker hastası kabul edilmeyecek seviyede olduğu durumlarda kullanılmaktadır. Yani yapılan açlık-tokluk kan testleri neticesinde çıkan sonuçlar, normal aralıkta seyretmez. Fakat, tip 2 diyabet teşhisi konacak kadar da fazla seyretmediği için gizli şeker adı verilmektedir.
Yani diyabet hastası değiller ama diyabet hastası adayı oldukları için gerekli önlemleri almaları çok önemlidir. Hatta istatistiklere göre, gizli şeker hastalarına 10 yıl sonra tip 2 diyabet teşhisi konmaktadır.

Yüksek risk grubu içerisinde yer almak can sıkıcı bir durum olsa da, durum bilinip tedbirler alındığı takdirde hiçbir soruna sebep olmamaktadır. Gizli şeker teşhisi aşamasında, hem açlık hem tokluk testine bakılarak değerlendirmeye alınır ancak çoğunlukla hastalardaki açlık şekeri düzeyleri normalken, tokluk şekeri düzeylerinde dalgalanmalar söz konusudur. Bu yüzden gizli şekere bakılırken referans alınan kan testi daha çok tokluk kan şekeri testidir. Gizli şeker, dengeli beslenme planıyla kontrol altında tutulabilmektedir.
Gizli şekerin teşhisi oldukça önemlidir çünkü diyabet teşhisi konulan bireylerin yaklaşık olarak %20’sinde organ hasarı meydana gelmektedir ve vakalarda görmede bozukluk, kalp krizi riski gibi sorunlar meydana gelmektedir. Önceden bilinerek gerekli önlemlerin alınması hastalara büyük zaman kazandırmaktadır.
Gizli şekerde, ortadaki olumsuz faktörler kaldırılırsa, bozukluklar geri döndürülebilir. Gizli şeker tespit edilen vakalarda, hayat tarzında meydana gelen doğru değişiklikler ve tedaviyle hastalığın gelişimi önlenebilir.

BELİRTİLERİ

Gizli şeker tanısı, açlık-tokluk kan testlerine bakılarak yapılsa da, hastayı buna itecek belirtiler mevcuttur. Kişinin çok sık acıkma, hızlı yemek yeme, açlığa tahammülsüzlük gibi belirtiler gösterdiği görülür. Bir nevi diyabet hastası adayları oldukları için, verdikleri belirtiler de diyabetik belirtilerdir.

Ciltte meydana gelen koyulaşmalar, renk değişiklikleri
Vücut ağırlığında meydana gelen artış, obezite
Sık açlık hissetme ve çok yemek yeme ihtiyacı
Yüksek kan basıncı
Ani sinir, öfke atakları
Kolesterolünün artması
Halsizlik, yorgunluk hali
Odakta zorluk
Susuzluk, ağızda kuruluk hissi
Su tüketiminin normalin üzerinde olması
Bulanık görme
Uyku sorunları

ÖNÜNE GEÇİLİR Mİ?

Pre-diyabet önlenebilir bir sorun olarak görülmekte.İnsülinsalgısının bozulduğu yerde diyabet başlar. Buna sebep olan en mühim faktörler de vücut yağının fazla olması ve orada toksin birikmesi.
Kilo vermek, sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak bu bozuklukların önüne geçilmesi ya da gerilemesini sağlamaktadır. Özellikle ailede diyabet öyküsü olan kişilerin bu duruma ekstra özen göstermesi çok önemli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir