Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Boğaziçi Üniversiteliler Derneğinin (BURA) 17. Olağan Genel Kurulu’na katıldı.
Kuruluşundan bugüne 160 yılı geride bırakan ve Türkiye’nin lider ilim ve eğitim kurumlarından biri olan Boğaziçi Üniversitesinin gelecek yıllarda da Türkiye’nin vizyonuna öncülük edeceğine işaret eden Kacır,
“Türkiye son dönemde birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştiriyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda, kritik teknolojilerdeki yerli ve milli üretim kabiliyetimizi en üst düzeye çıkarıyoruz. Bu doğrultuda, ülkemizin bilimsel bilgi üretme kabiliyetini güçlendiriyor, nitelikli insan kaynağımızı yetiştirirken, AR-GE ve inovasyon bilincini toplumun her katmanına yayıyoruz”
değerlendirmesinde bulundu.
Kacır, son 20 yılda TÜBİTAK’ın akademiye yönelik destek programları kapsamında Boğaziçi Üniversitesinde 591 projeye 1,2 milyar lira hibe aktardıklarına dikkati çekerek, bilim insanlarına yönelik burs ve destekler kapsamında Boğaziçi Üniversitesindeki 6 bin 419 araştırmacı ve öğrenciye 1,5 milyar lira burs ve destek sağladıklarını bildirdi.
Son dönemde Uluslararası Lider ve Genç Araştırmacılar programları ile ülkeye dönüş yapan bilim insanlarının üniversite bünyesinde sürdürdükleri çalışmaları ilgiyle takip ettiğini söyleyen Kacır,
“Kıymetli bilim insanlarımızın tersine beyin göçü gerçekleştirmesi bizleri yüreklendiriyor. İnanıyorum ki önümüzdeki yıllarda da dünyanın dört bir yanından başarılı araştırmacılar, Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde akademik çalışmalarını sürdürmeye devam edecektir”
dedi.
Rekabetçi Sektörler Programı
Kacır, Rekabetçi Sektörler Programı kapsamında üniversitenin yararlanıcısı ve ortağı olduğu yaşam bilimleri ve biyoekonomi alanında iki proje bulunduğunu kaydederek, programın AR-GE ve inovasyon faaliyet alanı altında desteklenen projelerin toplam bütçesinin yaklaşık 11 milyon avro olduğuna işaret etti.
Bakan Kacır, ayrıca, Ufuk 2020 ve Ufuk Avrupa programları kapsamında üniversitenin, 28 projede yaklaşık 9 milyon avro fon almaya hak kazandığını bildirdi.
Boğaziçi Üniversitesinin, özellikle yenilikçi teknolojilerde, disiplinler arası çalışmalar yürütürken, bu alanlarda ihtiyaç duyulan insan kaynağının geliştirilmesine yönelik çalışmaları da takdirle karşıladıklarının altını çizen Kacır, şu değerlendirmede bulundu:
“Bu doğrultuda, ‘veri bilimi ve yapay zeka’ alanının, üniversitemizde kurulan yeni bir enstitü ile desteklenmesine büyük önem veriyoruz. Üniversitemiz bünyesinde yer alan Hedefli Tedavi Teknolojileri Merkezi ile Finans Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin de ülkemizden yeni lider teknoloji girişimleri çıkması için katkı sunacağına inancımız tam.”
Kacır, üniversitede niteliği ve kalitesi yüksek bir araştırma atmosferi ve altyapısı için gerekli gayreti sürdürmeye hazır olduklarına dikkati çekerek, bir ‘bilim üssü’ olarak Boğaziçi Üniversitesinin 160 yıllık bilgi, birikim ve tecrübesiyle, geleceğin Türkiye’sini inşa ederken lokomotif kurumlardan olacağını vurguladı.
Üniversitenin, araştırmacı kimliğinin yanında, aynı zamanda tam bir girişimci fabrikası olduğuna işaret eden Kacır, Boğaziçi Üniversitesinin, ülkenin start-up ekosistemine yoğun bir katkısı olduğunu ifade etti.
Kacır, şunları söyledi:
“Milyar dolar değere ulaşarak unicorn, bizim deyimimizle Turcorn olmuş, Türk teknoloji girişimlerinin önemli bir kısmında Boğaziçililerin imzası var. Boğaziçi Üniversitemizin halihazırda 2’si aktif, 3 teknoparkı bulunuyor. Boğaziçi Üniversitesi Teknopark’ta 42 firma, Dudullu Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan üniversitemizin bir diğer teknoparkı BÜDOTEK Teknopark’ta 90 firma yer alıyor. Teknoparklar bünyesinde, bugüne kadar 717 AR-GE projesi tamamlandı, 215 AR-GE projesi ise devam etmekte.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yayımladığı kararla müjdesini verdikleri Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Teknopark’ının da hayata geçirildiğini hatırlatan Kacır, teknoparkların, üniversitenin akademik birikimiyle sanayiyi, teknoloji ve inovasyon ekosistemini buluşturma misyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade etti.
“Sadece bilim ve eğitime odaklanmalıyız”
Kacır, Boğaziçi Üniversitesini öğrenciler ve bilim insanlarının kıymetli kıldığına işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:
“Döktükleri alın teriyle, akıl teriyle elde ettikleri başarının ardından Anadolu’nun dört bir yanından buraya adım atan, kurdukları hayallerin izinden gitmek adına, merakla, heyecanla Boğaziçi’nin kapısından giren öğrencilerimiz, nitelikli araştırmalarıyla bilime değer katan ve öğrencilere rehberlik eden bilim insanlarımız. Türkiye’nin pırıl pırıl gençlerinin, parlak zihinlerinin aklına, fikrine, heyecanına, umuduna ihtiyacı var. Türkiye’yi hedeflerine taşıyacak, Cumhuriyetin ikinci asrını Türkiye Yüzyılı yapacak işler, gençlerimizin ve bilim insanlarımızın ellerinde yükselecek. O vakit, her türlü huzursuzluğu geride bırakıp, sadece bilim ve eğitime odaklanmalıyız. İnanıyorum ki, Boğaziçi’nde öğrencilerimizin ve bilim insanlarımızın çok büyük kısmının beklentisi de budur. Bu süreçte, Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak Boğaziçi’nin her daim yanında olacağımı bilmenizi isterim.”
Kacır, Türkiye’de alanında en nitelikli ulusal araştırma altyapılarını Boğaziçi Üniversitesine kazandırmayı ve üniversiteyi küresel yarışta üst sıralara yükseltmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Ayrıca teknoloji geliştirme bölgelerinin gelişimi ile bilim ve teknoloji tabanlı girişimcilikte Boğaziçi Üniversitesini daha da güçlendirmenin hedefleri arasında yer aldığını bildiren Bakan Kacır, üniversiteye ilişkin diğer hedeflerini ise şöyle sıraladı:
“Araştırmacılarımızın bilimsel çalışmalarına en güçlü şekilde katkı vermek. Lider araştırmacıların Boğaziçi’ne kazandırılmasını sağlamak. Öğrencilerimizin lisans döneminden itibaren proje ve araştırmalarını desteklemek, en nitelikli eğitim ve araştırma imkanlarına erişimini sağlamak.”
Kacır, Boğaziçi Üniversitesine sahip çıktığını ifade eden herkesten belirlenen hedefleri paylaşmalarını beklediğini belirterek, ortak hedeflerin, farklı fikirlerin bir arada olmasına mani olmadığını vurguladı. Bakan Kacır,
“Bu ortak hedeflerde ittifak etmek, üniversitenin gelişimine hep birlikte katkı sunmak, hepimizin hayatına değer katan üniversitemize borcumuzdur. Bu hedefleri paylaşan, bu hedefler için çalışan herkese kapımız sonuna kadar açık”
ifadelerini kullandı.
2023’ün BURA Derneğinin kuruluşunun 20. yılı olduğuna işaret eden Kacır, Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının arasındaki bağları güçlendiren ve bu bağlardan oluşan enerjiyi ülkenin ve üniversitenin hizmetine sunan derneğin bugün, ülkenin kalkınma yolculuğunda elini taşın altına koymaktan çekinmeyenlerin buluşma noktası olduğuna dikkati çekti.
“Türkiye haklı olanla beraberdir”
Kacır, BURA’lı olmanın, BURA’da olmanın, hayata, dünyaya BURA’dan bakmanın çok kıymetli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Biliyorum ki, BURA’dakiler dünyada süregiden hukuksuzluğa itiraz edenlerdir. Biliyorum ki, BURA’lılar Filistin’deki, Gazze’deki kardeşlerimizin acılarını yüreklerinde hisseden, acının ve göz yaşının derhal durması için çaba gösteren, dua edenlerdir. Bizler, haksızlık karşısında sessiz kalmayan, kalamayacak olanlarız. Bugün, dünyanın neresinde bir mazlum, mahzun, masum varsa Türkiye onun yanındadır, güçlü olanla değil, haklı olanla beraberdir. Çabamız, gayretimiz bir an evvel Filistin’de, Gazze’de acının son bulması, adil bir barışın sağlanması içindir. Bunun yolu da açıktır. 1967 sınırlarında, coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız bir Filistin devleti kurulmalı ve tüm dünya tarafından tanınmalıdır. Biz bu adil ve kalıcı çözüm için çalışmaya devam edeceğiz.”
Bakan Kacır,
“Türkiye güçlendikçe, bilimde, teknolojide yakaladığı ivmeyi sürdürdükçe, Milli Teknoloji Hamlesi’nde adım adım netice almaya devam ettikçe, sözümüzün tesiri, duruşumuzun etkisi daha da artacaktır”
ifadesini kullandı.